19 Nisan 2001
"...Lise'li öğrencilerin sosyal faaliyetlerinden bahsetmişsiniz. Güzel düşünceleriniz var. Ancak lise öğrencilerinin sosyal faaliyetlerinden önce temel eğitimleri önemli!. Ancak ondan önce daha önemli konular var. Örneğin Muzaffer Salihoğlu İskeçe Azınlık Lisesi'nin eğitim sorunları ile ilgilenseniz... Unutmayın ki gençlerin başarılı faaliyetler yapabilmesi için okuldaki eğitimlerinin de iyi olması gereklidir.”
Geçen haftaki yazımda liseli gençlerin İskeçe Türk Birliği çatısı altında yapabilecekleri bir dizi faaliyetler hakkında; geçmiş yıllardan, kendi deneyimlerimden örnekler vererek, fikirler beyan etmiştim. Yazımın başındaki ilk paragraf ise gazetemizin İskeçeli okuyucularımızdan birinin fikirlerime verdiği tepkidir. Doğal olarak beni de düşündürdü bu tepki.
Ortaokul ve lise seviyesindeki eğitimde problemlerimiz var olmaya devam ediyor. Paskalya tatilini de atlattık. Eğitim yılının bitmesine iki ay kaldı. İki ay sonra bir dizi yeni problemle karşı karşıya kalacağız. İki ay sonra büyük bir ihtimalle kura sistemi ile azınlık ortaokullarımıza öğrenci almak bir daha sorun olacak. Bir daha bir iki haftalığına gürültü koparacağız bu konuda. Ancak ne olacak hakikaten?
İskeçe'de de, Gümülcine'de de her iki okulun binaları bu yıl da daha 150 ve 250 öğrenci alabilecek kapasitede mi? Gelecek yıl ortaokullara kaydını yapmak için başvuracak İskeçe'deki 150 öğrenciyi, Gümülcine'deki 250 öğrenciyi alabilecek miyiz? Her iki lisemize de nerden bakarsak daha 4-5 sınıfa ihtiyaç var. Bu sınıflar nerede? Yeni gelen öğrencileri nerede barındıracağız?
Doğal olarak, liselerimizin kura ile öğrenci alma sisteminin uygulanmaması için yeni binalara ihtiyaç duymaktayız. Ancak bu yeni binaların yapılması için pek bir hareket göremiyorum. Aslında Gümülcine'deki Celal Bayar Lisesi öğrenci velilerinin güzel bir girişimi olmuştu bundan iki ay kadar önce. Toplanmışlar ve liselerimizin sorunları hakkında bir dizi eylemlerde bulunmaya karar vermişlerdi. Şikayetlerini, taleplerini konu ile ilgili bakanlıklara birer mektupla iletmişlerdi...
Bu son derece güzel bir girişim. Ancak gönül isterdi ki benzeri bir girişim İskeçe'de de olsun. Ancak anlaşılan İskeçe'deki Muzaffer Salihoğlu Azınlık Lisesi'nin öğrenci velilerinin keyfi yerinde. Bazı anne ve babalar, çocuklarının bodrum katlarında ders yapmasından hiç te şikayetçi değil! Anlaşılan, 450 çocuğun bir basket sahası kadar dar bir bahçe de tenefüs yapması hiçbir anne- babayı pek ilgilendirmiyor. Anlaşılan, İskeçe'deki öğrenci velileri, kendi evlerini daha iyi yapmak için uğraşırken, daha çok para kazanmak için çabalarken, zamanlarının bir kısmını da çocuklarının eğitimine ayırmaya gerek duymuyor. Görebildiğim kadarıyla herkes hayatından memnun. Anlaşılan hiçbir anne- baba 30 yıl önce basılmış kitaplardan çocukların ders çalışmasından rahatsız olmuyor. Anladığım kadarıyla İskeçe'deki öğrencilerin anne babaları durumdan gayet memnun! Çocukları'na azıcık zaman ayırmak zor geliyor! Damda mı, handa mı, yaylada mı ders görüyor çocuklar önemli değil!
İskeçe'de benzeri bir hareketin olmamasına başka bir anlam veremiyorum! Gümülcine'deki Celal Bayar Lisesi öğrenci velileri böyle güzel bir hareketi başlatmışken, İskeçe'de benzeri bir hareketin yapılmamasına bir anlam veremiyorum. Eğer aileler çocuklarının daha iyi şartlarda eğitim görmeleri için harekete geçmez ise kim harekete geçecek?
Bazen düşünüyorum da, tek amacımız çığırtkanlık yapıp bağırmak mı, yoksa problemlerimizi çözmek için çabalamak mı? Pek anlayamadım daha...