Fuar Organizatörü, Gezgin, Şiir, Yazı,
İskeçe, Boğaziçi, Antalya, İstanbul!
Önceki Ymaj
Sonraki Ymaj

SİTEDE ARA

 

 

 

 Agoras Fuarcylyk

 Agoras Fuarcylyk

 

SOSYAL MEDYA

Facebook'tan Takip EdinFollow us on TwitterBizi Linkedin'de takip edinBu siteyi favorilerinize ekleyin

Genç Akademisyenler Topluluğu Kurlucu Kuşağı Mezun Oluyor: GAT 97-98 Başkanı Ozan Ahmetoğlu ile Βir Veda Reportajı

Ozan Ahmetoğlu Ankara Basın Yayın Fakültesi Gazetecilik 98 (çiçeği burnunda) mezunu. Genç Akademisyenler Topluluğu'nın tüzüğüne göre okul bitince, diplomayı elimize alınca GAT ‘tan da üyeliğimiz düşüyor. Diplomayı getirip gerekli dilekçeyi doldurdukan sonra da Yüksek Tahsilliler Derneği'nin üyesi olabiliyoruz.

Çarşamba 26 Ağustos 1998 tarihinde Genç Akademisyenler Topluluğu Kurumsal hayatının 4. seçim'ini yaşayacak. 5. Dönem Yürütme Kurulunu seçecek. Ancak bu seçim bir bakıma bir dönüm noktası. BU se.im sonucunda GAT ‘ı kuranların büyük bir kısmı kurumdan'da mezun oluyor. En azından artık GAT ın Yürütme Kurulunda kurucularından kimse kalmıyor. Bir bakıma Genç Akademisyenler Topluluğu kuruluş sürecini tamamlayıp gelişme, kurumlaşma, kurumsallaşma sürecine giriyor. Bundan sonra GAT ı kısa bir sınav bekliyor. Kurucularının olmadığı şekilde ayakta kalabilecek mi? Hayatına devam edebilecek mi? Soruları sık sık duyduğumuz sorular.

Bütün bunları belki de en doğrusu ayrılan başkan'a sormalıydı. Tabi soran kişi GAT ın eski başkanı, kurucularından biri olunca, cevaplayan da GAT in son ayrılan başkanı, kurucularından üstelik bir Gazeteci olunca söyleşi son derece keyifli geçti. Bu keyfi siz de aktarmaya çalışalım: Ama herşeyin ötesinde işte karşınızda son 3.5 yıllık ömrü ile Genç Akademisyenler Topluluğu tablosu:

GB: Sn Ozan Ahmetoğlu, Genç Akademisyenler Topluluğu'nu nasıl anlatırsınız?
Ozan Ahmetoğlu: Hayatımın son 3.5 yılının en keyifli en güzel dönemi. Batı Trakaya Türk Müslüman Azınlık Toplumunun tarihi boyunca Batı Trakya toprakları üstünde, burada memlekette kurulmuş ilk üniversite öğrencileri topluluğu. Tabi bunu söylereken daha öneleri hiç bir örgütlenme yoktyu anlamında söylemiyorum. Daha önce de çeşitli gençlik örgütlenmeleri da vardı. Başlamıştı. Ancak bir kısmı Batı Trakya sınırları dışında idi. Bir kısmı kısa sürdü. Bir kısmı da belirli konular üstünde çalıaşn bir topluluk oldu. Ancak kurum olarak baktığımızda GAT bir ilkti. Kuruluşunun da ötesinde Batı Trakya tarihi boyunca toplumumuz kurumları tarafından yapılmamış bir dizi etkinliğin de ilki idi.

GB: Başa dönüp GATın ilk nasıl kurulduğunu bir daha hatırlatırmısınız?
O. Ahmetoğlu: 1994 Haziran sonuna doğru idi. Finallerim bitmiş ve İstanbul'a bir kaçgünlüğüne gezmeye ve dinlenmeye gelmiştim. Her fırsatta bir araya geldiğimiz üç arkadaş bir akşam Ortaköy'de bir Cafe ye oturup memleket meseleleri tartışmaya başlamıştık. Sorunlarımızı tartışıp duruyorduk. Fakat sadece tartışıyorduk. Farkına vardık ki tartışmamız sadece problemleri dile getirmekten başka bir şey değildi. Çözüm üretemiyorduk. Üniversite öğrencileri olarak bile bir şey yapamıyorduk. Derken neden bir üniversite öğrencilerini kapsayan Batı Trakya'da kurulmuş, aynen bizim gibi Yunan Vatandaşı bir kuruluşumuz olmasın dedik. Farkına varmadan Genç Akademisyenler Topluluğu'nun ilk taslağını tartışmaya başlamıştık. Ertesi gün de üç arkadaştan biri bu düşünceleri yazıp getirmişti. Böylece Genç Akademisyenler Topluluğu'nun kurulmasına giden bir yolculuk başladı.

GB: Sonra?
O. Ahmetoğlu: Devamında da 6 ay boyunca etrafımızdaki arkadaşlarla tartıştıktan sonra, Genç Akademisyenler Topluluğu adıyla ilk şekli ile, iyi kötü bir üniversite öğrencisi topluluğu olarak kuruluş aşamasına gelindi. Bir grup arkadaş Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği nin Genel Kurulunda 6 aydır planladığımız doğrultuda konuyu Genel Kurulda gündeme getirdi. Genel Kurul da prensip olarak kuluşumuzun kararını alınca da ertesi hafta elimizde 90 cıvarıda üye adayı başvuru formu ile 45 kişilik İskeçe ve Gümülcine'den oluşan bir toplulukla ilk kuruluş toplantımızı oluşturduk. Bu ilk toplantımızda da ilk kurucu Yürütme Kurulu'nu oluşturduk. Sorumlu arkadaşları belirledik. Devamında da yaz'a kadar sürekli çeşitli tanıtım amacıyla etkinlikler düzenlemeye başaldık.

GB: İlklerden bahsetmiştiniz. Genç Akademisyenler Topluluğu Batı Trakya'da ne tür «ilkler'e» imzasını attı?
O. Ahmetoğlu: Batı Trakya Türk toplumunun azınlık olarak kalmasından günümüze kadar hiç yapılmayan etkilkilerimiz oldu. İlk defa «Batı Trakya'nın Ekonomik sorunları ve Yapabileceklerimiz» konulu bir ekonomi Paneli yapabildik. Devamında da ilk defa «Batı Trakya Türk Müslüman Azınlığında Kadının Rolü ve sorunları» konulu bir panel yapabildik. «İskeçe'de ilk defa Batı Trakya Türk Gençliği ve Sorunları» konulu bir açık oturum yapabildik. Son olarak da yarım yamalak ta olsa eksiklikleri ile de olsa «Azınlık Eğitimimiz» ile ilgili bir panel yapabildik. Bunun yanısıra da genellikle Batı Trakya'nın Balkan ve Yaka köylerinde, Dolaphan'da, Şahin'de, Ketenlik'te, Meşe'de, Eşekçili'de, Kozlukebir'de birere festival yapabildik. Bir çok zorluğa rağmen, birçok sıkıntıya rağmen, çok mükemmel olmasa da bir dizi eksikliği olsa da güzel olduğunu düşündüğüm etkinliklerimiz oldu. Bunlar da ilklerden di.

GB: Peki bu etkinlikleri düzenlerken hatta GATı kurarken nerden esinlendiniz? Örnek aldığınız kurmlar varmıydı?
O. Ahmetoğlu: Malesef azınlık kurumlarından hiç birini örnek almadık. O sıralarda bildiğimiz kadarıyla kurkumlarımız bir gözden geçirip eksikliklerinin farkına vardık. Bu modeli yaratmaya çalışırken uluslararası öğrenci kuruluşları AIESEC ve AEGEE yapısal va çalışma modellerine bakmaya çalıştık. Ancak tabi ki yine de bizim Batı Trakya koşullarına göre bir model oluşturmaya da dikkat ettik. Etkinliklerimizi de düşünürken, bu uluslararası kuruluşlardan üniversitelterimizdeki öğrenci kulüp ev topluluklardan yararlandık. Ancak her aldığımız fikri, nasıl Batı Trakya koşullarında değerlendirebiliriz diye düşündük. Sonuçta bildiğiniz festivaller ve Paneller ortaya çıktı. Ketenlikte geçen yıl düzenlediğimiz 3.5 yıllık ömrümüzün en başarılı festivalinde örneğin bir çok kişinin düşünce olarak katkısı, eylem olarak katkısı vardır.

GB: Genç Akademisyenler Topluluğu'ın geleceği hakkında ne süşünüyorsunuz?
O. Ahmetoğlu: GATın geleceğinden son derece umutluyum. Bir çok kişi «siz kurucular gittikten sonra GAT hikayesi bitecek» dese de biz devam edeceğini ve daha da iyi etkinlikler yapacağını düşünüyoruz. Tabi ki her zaman kurumlar aynı olmuyor. Sonuçta GAT bir öğrenci kuruluşu. Öğrencilik te kısıtlı bir süre kimimiz için 4 yıl kimimiz için de bilemediniz 6 yıl. Ancak her yıl gündemde olan, başka aktif insanlar çıkıyor ortaya. Kimisi de başka konularla ilgilenmeye başlıyor. Ancak ne olursa olsun, kim ne derse desin GATın mayasının tuttuğunun farkındayız.

GB: : Peki gelcek kuşak Yürütme Kurlu üyelerine, GAT üyelerine ve üniversite öğrencilerine ne tür tavsiyeleriniz var?
O. Ahmetoğlu: Herşeyde önce Gelecek kuşak yöneticilerin kulağına küpe olacak bir iki tavsiyede bulnmak istiyorum. Genç Akademisyenler Topluluğu bu güne kadar kuruluşunu tamamladı. Ancak bundan sonra kurumlaşması, organizasyon yapısını dah iyi leşitrmesi gerkemektedir. Yeni aktiviteler yaratmalıdır. Bu güne kadar başlattığımız ilkler oldu. Bu yeni kurmsal değerlerimize sahip çıkmalarını bekliyoruz. İkincisi GATın uluslararası bir üniversite öğrencileri kuruluşu olmasını diliyorum. İlk hedef ve heveslerimizden bir idi. Her yıl en azından birkaç arkadaşımızı uluslararası öğrenci konferanslarına göndermek. Sadece bir tane konferansa katılabildik. Ama devamının gelmesini arzu ediyoruz. Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi bünyesinde kurulan uluslararası öğrenci dernekleri, toplulukları, Azınlık Gençleri kuruluuşları var. Onlarla irtibata geçmelerini öneriyoruz, diliyoruz..
Unutmamalıyız bizler Avrupa Birliği vatandaşlarıyız. AB nini bize, gençlere, üniversite öğrencilerine tanıdığı imkanlara ulaşmak sadece GAT gibi bir kuruluşla mümkündür. Bu tür etkinlikler de Azınlık gençleri olarak daha geniş bir bakış açısına sahip olmamızı sağlayan etkinliklerdir. Bu kuruluşlarla ortak etkınliklere örnek konserler olabilir, biz gidebiliriz onlar gelebilir. Devamında da daha önemli konularla ilgili olarak ta paneller ve konferanslar bile olabilir. Maksat burada sadece Batı Trakya sınırları içinde kalmamak.

Üniversite öğrencilerine önerim, üniversiteye kayıtlarını yaptırdıktan sonra gelsinler Genç Akademisyenler Topluluğu'na da katılıp üye olsunlar. Bir bağlantıları olsun. Kopmasınlar memleketten. Bunun yanısıra da bulundukları üniversite ortamlarında da öğrenci kulüplerine katılsınlarö hobilerini geliştirsinler, müzik, folklor, tiyatro, spor, sinema, ne ise hobileri kendilerini üniversitenin olanakları ve bulundukları kentlerin olanakları doğrultusunda geliştirsinler. 4 yılda mezun olmak gibi bir strese girmeden üniversiteli yıllarında kendilerini, kişiliklerini ders dışı etkinliklerle geliştirsinler.

Bulundukları ortamlarda da, AEGEE, AIESEC, ELSA, ILSA, MEDSIC gibi ulsulararası öğrenci kuruluşlarına katılıp dünya vatandaşlığı kültürünü almaya çalışsınlar. Yurt dışı etkinliklerine çıkıp dünyayı görsünler. İmkanları varsa bir Interrail yapsınlar.

GB: Peki ya memleket ?
O. Ahmetoğlu: Bütün bunları yaparken de geri dönmeyi düşünsünler. Geri gelmeye çalışsınlar. Batı Trakya da yaşamayı düşünsünler. Fakat düşünmekle de kalmasınlar. Bütün bunların yanısıra Yunanca öğrenmeye çalışsınlar. İngilizcelerini geliştirmeye çalışsınlar. Bunun yanısıra da bilgisayar ve internet öğrenmeye çalısınlar. Bu saydıklarım her Batı Trakyalı üniversite mezunu için gelecekte şart olacak şeylerdir. Bu özelliklere sahip değilseniz geleceğin dünyasında üniversite diplomanız yarım diploma olacaktır. Çünkü artık dünya o kadr küçülüyor ki... Internet le dünyanın diğer ucundaki gelişmeleri saniyeler içinde dakikalar içinde öğrenebiliyorsunuz. Dünyanın diğer ucundaki insana kitabınızı, yazılarınızı fotoğraflarınızı, mektubunuzu 1dakikada gönderebiliyorsunuz.

GB: Bütün bunları söylerken büyük bir heyecan görüyorum sizde. Acaba aynı heyecan başka üniversiteli gençlerde de varmı?
O. Ahmetoğlu: Aynı heyecan GATlı arkadaşlarımızın bir kısmında son derece yüksek derecede var. Ancak bunun dışındaki üniversiteli öğrencilerde pek yok. Toplumun kendisinde de aslında pek yok. Kurumlarımızın bir kısmında da pek yok. Ancak işte GAT olarak belki yaptıklarımızın en güzel özeti de budurö bu olmalıdır. Üstümüzdekü ölü toprağını atıp hayatımıza biraz heyecan getirmek. Güzel hayecanlar getirmek. Bu heyecanı yaşatmak.

GB: Kurumlar dediniz bir ara Batı Trakyalı Gençlerin bizim Batı Trakyalı kuruluşlara nasıl katkısı olablir sizce:
O. Ahmetoğlu: Her şeyden önce düşünsünler. Batı Trakya daki kurumları yapısal olarak inclesinler, gözlemlesinler. Özellikle sosyal bilimlerde olanlar oturup incelesinler. Bu düşüncelerini de kurumların yöneticilerine, «biz böyle düşünüyoruz» desinler. «Biz böyle olmasını istiyoruz» değil çünkü ikincisi tepki yaratır. Bu düşüncelerini raporlar, makaleler haline getrip yayınlasınlar. Paneller düzenleyip Gençlerle ve toplum yöneticileri ile paylaşsınlar.

GB: Peki bu güne kadar bu tür çalışmalar oldu mu?
O. Ahmetoğlu: Pek değil tek tük oldu. Ancak daha iyi olması gerekir. Dah çok olması gerekir. Bundan dolayı da çalışma komisyonlarını kurmuştuk.

GB: Peki üniversite gençliği düşünüyor mu?
O. Ahmetoğlu: Pek değl aslında. Malesef toplumumuzun geneli olarak pek düşünmüyoruz ancak düşünenler de var. Fakt onların da en büyük dezavantajı bir araya gelemiyorlar. İşte Genç Akademisyenler Topluluğu olarak ama.larımızın en önemlilerinden bir de bu, düşünen insanlar olarak bir araya gelebilmek. Berber düşünebilmek. Birbirimiz düşünce ile besleyebilmek. Birbirimizin düşüncelerine destek olmak. Fakat malesef üniversite yıllarında bir araya gelip düşünemeyince, mezun olduktan sonra da birbirimizi bilmiyoruz. Berber bir şeyler yapabilme şansımızı da yitiriyoruz. Devamında da hayat ve yaşam koşulları ağır basınca, aydınlarımızın büyük bir kısmı memleketten göç ediyor.

GB: Son söz?
O. Ahmetoğlu: GATa inaniyorum. Geleceğine güveniyorum. Kolay gele. Gelecekte bu gün üniversite ilk yıllarında olan, lise de olan genç kuşakla gurur duymayı diliyoruz.

© 2011 Mehmet Dükkancy. Tüm haklary saklydyr. | Yasal Uyary | Yleti?im