27 Ekim 2000
Ηafta içinde İskeçe'nin belli başlı duvarlarında ve bir dizi ilan panolarında bir ilan dikkatimi çekti. İskeçe Türk Birliği'nde lise son sınıf öğrencileri bir parti düzenlediklerine dair gençleri, yaşıtlarını davet ettikleri bir eğlence ilanı.
Gülümsedim tatlı tatlı. Anılar beni bir 10 yıl öncesine götürdü.
Bundan dolayı bu haftaki yazımı bu gün lise öğrencisi olan gençlere yazıyorum.
Delikanlılar... Dünya güzelleri... "Hayta sizin için! Evet! Sizin için”
Liseli yıllar en tatlı yıllardır. En hoş en güzel yıllardır. En samimi arkadaşlıkların yıllarıdır. Hayata atılan temel adımlar liseden başlar. Ondan lise yıllarını iyi değerlendirmek gerekiyor.
Fakat maalesef bölgemizde son derece sakat bir eğitim sistemi ve de son derece kötü niyetli bir düzen aldığından siz liseliler iyi bir eğitim alamıyorsunuz. Şimdi ne desem yalandır. Aranızdan üniversiteye gidecek olanlar varsa o arkadaşlar o zaman daha iyi anlayacaklardır bu satırlarımı.
Ben kendi liseli yıllarıma biraz dönmek istiyorum. Deli dolu bir arkadaş grubu idik. Berrin, Hülya, Mehmet, İsmet, Hikmet, Orhan, Çakır, Gülser, Gülay,... Liste uzun...
Deli dolu bir genç grup. İlk yıllarda biraz yabancıydık birbirimize. Ancak zon yıllarda çok iyi dost olduk. Bu arkadaş grubunun bir özelliği de İskeçe Türk Birliği çatısı altında, o dönem üniversiteli olan ağabeylerimizle birlikte İskeçe Türk Birliği'nin Gençlik Kolunu kurmuş olmamızdır.
Yıl 1988. Bir toplantı yapmışız ve toplantıya liseden üniversiteden 110 üzerinde genç katılmıştı. Bir İdari Komisyon bir de 4 kol kurmuştuk.
Folklor Kolu, Müzik Kolu, Kültür Kolu, Spor Kolu.
Folklor kolu aslında zaten hazırdı. Folkor hocamız Orhan Rahmioğlu'nun ekibi olarak çalışmalara devam ediyorduk.
Müzik Kolu'da belliydi. Müzik hocamız Osman Arda'nın öğrencileri arasından o dönemlerde 2-3 grup bile kurmuştuk. Bir tanesi ise kendi bestelerini çalıyordu. Klavye de müzik dehamız Alparslan, ikinci klavye de Kubilay, Elektro gitar'da Emre, Solist (Doktor) Timur. İyi müzik yapıyorlardı.
Spor kolu da hazırdı zaten! Futbol takımları, basket takımları, voleybol takımları. Deli dolu bir dönem!
Ama en eğlenceli ve de en yeni olanı kültür Kolu olmuştu. Kültür kolu diğer kollar arasında en yeni fikirlerin üretildiği bir kol olmuştu. Öyle ya o dönem hiç görülmemiş Kültür yarışmaları düzenlemiştik. Aynen Televizyonda olduğu gibi. Hatta iskeçe'de Türkler arasında ilk bilgisayar sahibi olarak bir puanlama programı yapmıştım. Eski bir Spektrum ZX +2 bilgisayar ile. Ram 48 KB, 50 Mhz hız! Tabi o zamanlar Pentiumlar da bilim adamlarının hayal gücünde idi henüz! : )
O teknoloji ile bir puanlama tablosu yapmıştık! A takımına 10 puan B takımına 5 puan! Ve kulübün eski televizyonunu ekran olarak kullanmıştık! İskeçe gençliği ilk kez o zaman bilgisayar görmüştü!
Bir de her Çarşamba günü VİDEO gösterileri yapardık! Her Cuma akşamı ise kütüphanede buluşur bir toplantı yapar hem güler hem eğlenir hem de güzel fikirler üretirdik.
Bir de bir panel düzenlemiştik. Bilimsel bir panel: "Ozon tabakasının delinmesini” anlatmıştık!
Güzel zamanlardı. Güzel dönemlerdi. Hep güzel arkadaşlıklar ve çok engin bir organizasyon tecrübesi kaldı geriye. Gençliğimizde hepimiz gibi biz de kendimizi ispatlamak istiyorduk. Ama biz uyuşturucu kullanarak, sigara tiryakisi olarak, ispatlamadık kendimizi. Biz İskeçe'de o dönem bu tür etkinlikler yaparak kendimizi ispatladık. Kendimize güven duyduk. Özgüvenimizi geliştirdik. Aşık olduk! Dost olduk! Kavga ettik! Barıştık! Gümülcine İskeçe arası geldik gittik!
Niye anlatıyorum tüm bunları? Kendimi ispatlamak ve de geçmişimle gurur duyarak böbürlenmek için değil! Asla değil! Siz bu günün lise öğrencilerine, kulüpte ilk partiyi düzenleyen gençler olarak size fikir vermek için. Hani belki siz de meraklanır güzel etkinlikler yaparak kendinizi ispatlarsınız, kendinizi tanıtırsınız diye.
Aslında keşke birileri çıkıp bize İskeçe Türk Birliği'nin 40 yıl öncesini de anlatsa. Keşke o günlerin gençlik etkinliklerinden bahsetse biri..
Ha sözüm sadece İskeçe Azınlık Liselilerine değil sadece Celal Bayar Öğrencilerine, Ve Yunan Liselerinde okuyan öğrencilere...
Bu günün dinamik gençliği sizlersiniz. Şafak Okuma Tiyatrosu, Tohum Tiyatro Topluluğu, hepsi sizlere yönelik... Bir ipucu daha, Grup Değişim, Grup Gezgin onlar da hep liseli yıllarında başladılar...
Haydi liseliler!
Sizden umutluyum!
Gösterin Kendinizi!