21 Aralık 2000
Bayramınız kutlu olsun değerli okuyucular. Güzel, mutlu, neşeli, bol sohbetli, bol muhabbetli bir Ramazan Bayramı diliyorum, herkese. Bayram'ın güzel günlere, yeni güzelliklere vesile olmasını diliyorum.
Uzun yıllardır bayramlarda hep eve gelen göçmen kuş gibi idim. Kimi zaman iki üç güne sıkıştırılmış bayram tatilleri, kimi zaman da 10 günlük bir tatil bir gelişti. Ama hep yuvaya dönen göçmen kuş konumundaydım. Bayram her zaman bir buluşma, bir hasret giderme vesilesi, akrabaları, dostları ziyaret edip görme oluyordu.
Aslında, şimdi artık İskeçe'ye yerleşince de değişen sadece göçmenlik rolüm oldu. Doğrusu, normal hayatımızın akışında, iş ev iş, koşuşturmasında dostlar, akrabaları ziyaret etmeye pek zaman kalmıyor. Aslında bir çoğumuz hep aynı sorunu yaşıyoruz.
İşte bu bayramın ziyaretlere ve güzel sohbetlere vesile olmasını diliyorum. Kendimize biraz zaman ayırıp, dostları, akrabaları ziyaret edelim. Sohbetimizi biraz tazeleyelim.
Bu bayram'ın bir ilginç özelliği daha var.
Bayram'ın öncesi iki gün Hristiyan dünyasının, Noel, "Hristugena” Bayramı. Yani İsa'nın doğum günü. Hristiyanların büyük bayramlarından biri. İlginç olacak doğrusu.
İlk önce ben Yorgo'nun, Yani'nin Noel bayramlarını kutlayacağım, ardından da onlar bizim bayramımızı kutlayacaklar.
Ama bu zaten hep oluyor. Bayramlarımız ayrı gayrı olsa da. Yunanlı, Hristiyan komşularımız çöreklerini, yumurtalarını bizlerle paylaşıyor, kurban bayramında da biz onlara da kurbanlık etlerimizden hediye ediyoruz.
Çocukluk yıllarımda babam İskeçe'nin eski esnaflarından sayılan bir Yunanlı nın bakkalında çalışıyordu. İlkokul yıllarımca kendimi bildim bileli, Yılbaşı tatilinde babamın patronu mutlaka bana da bir hediye gönderirdi. Oyuncak hediyeyi alır almaz, sevinçten ertesi gün bay Hristoya Bayramlarını kutlamaya gider ve teşekkür ederdim.
Aynı şekilde de bizim bayramlarımızda eve misafirliğe gelen Hristiyan komşular da olur.
Bayramlar geldikçe komşularla kurduğumuz bu güzel ve karşılıklı komşuluk muhabbetleri, keşke siyasi boyutta da, devletler seviyesinde de olabilse. Keşke diyorum çünkü bu her iki semavi dinin temelinde, hoş görü, farklı olana saygı, komşuluk ilişkisine saygı var.
Oysa siyaset'in temelinde bu gün maalesef çıkar var saygı yerine. Bundan dolayı da maalesef dünyanın dört bir yanında insan hakları, azınlık hakları ihlalleri yaşanıyor. Farklı olana saygı yerine, "farklı olanı asimile edelim ya da ezelim, korkutalım, kovalım gitsin” düşüncesi var.
Siyasetçi olma hevesinde olan din adamları da çoğu zaman dinin buyruklarında kendileri çıkıp, ayırımcı, hoşgörüsüz, insana saygı olmayan söylemlerle, taraftarlarını fanatize ediyorlar. Taraftarlarına, kendilerinden farklı olana karşı hoşgörüsüzlük tohumları ekiyorlar.
Bu günlerde Allahtan bir dileğim var:
Noel Hristugena Bayramı vesilesiyle yoldan çıkmış Hristiyanlara akıl fikir ver!
Ramazan Bayramı vesilesi ile de yoldan çıkmış Müslümanlara akıl fikir ver!
Her iki tarafa da, sağlık, sağlam kafa, insan haklarına, azınlık haklarına saygı ver!
Bölgemizdeki Hristiyan Yunanlı çoğunluğa Mutlu Noeller! Kala Hristougena!
Bölgemizdeki Müslüman Türk Azınlığına da Mutlu bayramlar. Bayramınız kutlu olsun!