dağ başında
terkedilmişliğin kaderinde
yetmiş sekizden kalma bir fincandan
kırk yıl hatırlık bir kahve eşliğinde
yılda bir ya da iki
kasaba çarşısından
ganimet
plastik yoğurt çanağında sunulmuş
bayram şekeri üstüne
oğlunu Atina'larda
işkazasında
kaybetmiş
çoban karısı bir ananın
ağıtlarını
taş çatılı, taş evde dinlerken
geri kalmışlığımız
şimşek gibi çarptı yüreğime
yirmi birinci yüzyılın eşiğinde
Ozandan alıntı
Ortaköy, Yılbaşı 1997